TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Anayasa’nın 3. maddesiyle ilgili yaptığı açıklamalar, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Numan Kurtulmuş, “Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz” şeklindeki ifadeleriyle tartışmalara neden oldu. Bu sözler, tartışma konusu olmaya devam ederken, AKP Kurucusu ve eski Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Hüseyin Çelik de konuya dahil oldu.
Hüseyin Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla dikkatleri üzerine çekti. Çelik, TBMM’nin tarihinde benzeri görülmemiş bir etkisizlik ve yetkisizlik durumuyla karşı karşıya olduğunu belirtti. Ayrıca eski Has Parti başkanı iken Ak Parti’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a eleştirilerde bulunan Numan Kurtulmuş’un, partisine geçtikten sonra Meclis Başkanı olmasını da sert bir dille eleştirdi. Çelik, Kurtulmuş’un 3. Madde üzerinden başlattığı tartışmanın ardından “ayar verildi” ifadesini kullanarak, yaşanan süreci eleştirdi.
Numan Kurtulmuş’un Anayasa’da değişiklik talepleriyle gündeme gelmesi, Türk siyasi arenasında yeni bir tartışma başlattı. Özellikle devletin temel niteliklerine ilişkin ifadelerin tartışıldığı bu süreçte, farklı siyasi aktörlerin de fikir ayrılıklarını ortaya koymaları dikkat çekici bir hal aldı. Tartışmalar hala devam etse de, Hüseyin Çelik’in sert eleştirileri ve dikkat çeken tespitleri, konunun derinliğini ortaya koymaya yardımcı oldu.
Türkiye siyasetindeki bu gelişmeler, hem ülke içindeki hem de uluslararası alandaki etkileriyle geniş bir perspektiften ele alınmaya devam ediyor. Numan Kurtulmuş’un sözleriyle başlayan tartışmaların, siyasi çekişmelerin derinleşmesine ve farklı görüşlerin açığa çıkmasına neden olduğu gözlemlenmekte. Bu durum, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti ilkeleriyle uyum içinde mi yoksa bu değerlerle çelişen bir sürece mi girdiğine dair geniş çapta bir muhalefetin oluşmasına neden olmuştur.
Sonuç olarak, Numan Kurtulmuş’un Anayasa’nın 3. maddesi üzerine yaptığı açıklamalar ve Hüseyin Çelik’in tepkileri, Türkiye siyasetinde yeni bir Gündem oluşturmuş durumda. Ülkenin geleceği ve demokratik değerler açısından önemli bir sürecin yaşandığı bu dönemde, farklı siyasi aktörlerin görüş ve tespitleri, tartışmanın boyutunu genişletmeye devam etmektedir.
