1. Haberler
  2. Siyaset Haberleri
  3. Korkularımızı kim kontrol ediyor? – Damla Doğan Tuncel

Korkularımızı kim kontrol ediyor? – Damla Doğan Tuncel

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Söyleyecek sözü kalmayan iktidar yine bildik dala tutunuyor.

“Güvenlik” ve “beka”.

Önce hangi istihbarata dayandığını bilmediğimiz, “İsrail’in bir sonraki hedefi Türkiye olacak” söylemi ortaya atıldı.

Sonrasında da zaten batmış durumda olan halkın sırtına onları daha da dibe itecek yeni yükler bindirildi.

Sebep olaraksa en hassas noktalarımızdan biri, güvenliğimiz gösterildi.

Gözbebeğimiz savuna sanayiimize ek kaynak gerektiği anlatıldı.

Peki neden?

Niye böyle bir söylem seçilmişti?

Gelin bu sorulara yanıt bulmak için güvenlik kaygısının seçmen davranışlarını nasıl etkilediğine bir bakalım…

***

İsrail’in Anadolu topraklarına gözüne diktiğine dair iddia 2 haftadır ikili sohbetlerde de birçok televizyon kanalında da en çok konuşulan konuların başında geliyor.

İddiada bulunan kişi ülkenin en tepesindeki isim, Cumhurbaşkanı Erdoğan olunca endişe arttı haliyle.

Elinde bir istihbarat olduğu düşünüldü.

Ancak muhalefetin talebiyle TBMM’de düzenlenen kapalı oturumdan sızan bilgilere göre iktidarın elinde somut bir bilgi yoktu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel tepkisini “Akşam haber kanallarında dış politika konuşanların verdiği bilgilerden bir fazlası söylenmedi” diye ortaya koydu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi konuşulmasın diye manipülasyon yaptığını iddia etti.

Türkiye bu konuyu tartışırken bir de yeni kanun teklifi TBMM’ye sunuldu.

Amaç Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na yeni kaynaklar oluşturmaktı.

Araç ya da gayrimenkul alana, kredi kartı limiti 100 bin liranın üzerinde olanlara yeni yükler getirildi.

***

Teklifin en çok dikkat çeken maddesi kredi kartlarına ilişkin olandı.

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi aylık raporlarına göre Ağustos 2024 itibarıyla Türkiye’de limiti 100 bin liranın üzerinde olan 62 milyon kredi kartı var.

Bu kartları 37,9 milyon kişi kullanıyor.

Teklif yasalaşırsa her birinden 750 lira çekilip Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na aktarılacak.

İktidar “fon” ya da “hizmet bedeli” dese de sosyal medya yeni düzenlemenin adını “limit vergisi” koydu.

Özgür Özel’e göre amaç 70 milyar liralık kaynak yaratmak.

Halk ayın sonunu getirmek için bir karttan alıp diğerine yatırırken, borçlar dağ olmuşken, birçok sektörde taksit olmadığı için kartlara yüklenip sonrasında da kartların asgarisini ödeye ödeye kendince “taksitlendirme” yaparken fedakarlık yine halka düşmüştü.

Hem de korkuları perçinlenerek…

Karşı çıkarlarsa “savunma sanayiine destek vermiyorsun” suçlanmasıyla karşı karşıya kalma riski taşıyarak…

***

Halbuki savunma sanayii uzun süredir siyasete alet ediliyor zaten.

Mayıs 2023 seçimleri öncesi TCG Anadolu seçim otobüsü gibi liman liman gezdirildi.

Ziyarete açıldı, önünde uzun kuyruklar oluştu.

Tüm Türkiye’yi gururlandıran projeler “Türkiye Yüzyılı”nın simgesi oldu, AKP’nin seçim sloganı yapıldı.

Şimdi tam da İsrail tehdidinin ortaya atılmasından çok kısa bir süre sonra, bu projeler için pamuk eller cebe deniyor.

Güvenlik endişelerinin seçmen davranışlarını nasıl etkilediğine dair bugüne dek yapılmış çok sayıda araştırma var.

Çoğu, kaygılar artınca, ülkedeki diğer sorunların görmezden gelinme eğiliminin de arttığı ortaya koyuyor.

Onlardan biri bugüne dek onlarca kez alıntılanmış olan 2010 tarihli Brian Newman ve Andrew Forcehimes imzalı araştırma.

Tez dış tehditlerin hükümete desteği artırdığı, iç tehditlerinse desteği azalttığı sonucuna varıyor.

Bu da olası bir İsrail tehdidinin Türkiye’deki seçmeni iktidar etrafında kenetleyebilme gücü olduğunu ortaya koyuyor.

2004’teki ABD seçimlerini inceleyen Duke Üniversitesi’nden David Rohde ve John Aldrich ise bu tezi bir adım öteye taşıyor.

11 Eylül saldırılarının dönemin ABD Başkanı Bush için adeta bir “avantaj” haline geldiğini, Irak ve ekonomi konusundaki “dezavantajları” arka plana itip Bush’a seçim galibiyeti getirdiğini iddia ediyor.

Araştırma “11 Eylül Bush’un zaferi oldu” gibi iddialı bir cümle ile sona eriyor.

Indiana Üniversitesi’nden Timothy Hellwig’in 2007 tarihli araştırmasına göre ise güvenlik kaygısı gibi belirsizlikler bireylerin mevcut iktidarı muhakeme etme yeteneğini azaltıyor.

***

Elde hiçbir somut bilgi ya da istihbarat olmadan yapılan açıklamaları, atılan adımlarla toplumda yoktan var edilen korku ve kaygıları tüm bunları göz önünde bulundurarak okumakta fayda var.

Korku en güçlü duygulardan biri olarak bilinir…

Devlet üzerine yazan iki büyük filozof Niccolo Machiavelli ve Thomas Hobbes’un da hemfikir olduğu bir konu vardır: Korkuyu kontrol eden toplumu da kontrol etme gücüne sahiptir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Korkularımızı kim kontrol ediyor? – Damla Doğan Tuncel
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

BBC TÜRK ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin