Stockholm’de, İsveç’in başkentinde bir grup aşırı sağcı kişi, Müslümanların ülkelerine gönderilmesi talebiyle bir gösteri düzenledi. Odenplan’da toplanarak ‘Ülkemizde Müslüman istemiyoruz’ sloganları eşliğinde Segelstorg Meydanı’na doğru yürüyüş yapan göstericiler, ülkede İslam’ın yasaklanmasını istedi. Aynı bölgede ise Stockholm Antifaşist Derneği tarafından düzenlenen karşı gösteride, ırkçılık ve ayrımcılığa karşı sesler yükseldi. İsveçli aktivistler, ‘Caddelerimizde ırkçı istemiyoruz’, ‘İllegal insan yoktur’ ve ‘İsveç’te herkesin yaşama hakkı vardır’ sloganlarıyla tepki gösterdi. Göstericiler, ‘Hep beraber ırkçılığa hayır’, ‘Irkçılığa karşı dur’ ve ‘Gençler ırkçıların karşısında’ yazılı pankartlar taşıyarak, iki grup arasında gerginliklere rağmen polisin aldığı önlemler sayesinde çatışma yaşanmadı.
Gösteriler karşısında İsveçli yetkililer sessiz kalmadılar. Ülkede yükselen aşırı sağcı ve ırkçı görüşlere karşı tepki gösteren yetkililer, demokratik değerlere ve insan haklarına saygı duyulması gerektiğini vurguladılar. Bu tür ayrımcı ve ırkçı söylemlerin toplumda bölünmelere neden olduğunu ve huzuru bozduğunu belirten yetkililer, herkesin eşit haklara sahip olduğunu hatırlatarak, hoşgörü ve dayanışma mesajları verdiler.
Stockholm’de yaşanan bu olaylar, İsveç’teki göçmen karşıtı hareketlerin artmasının bir yansıması olarak görülüyor. Ülkede son dönemde artan göçmen sayısının ve bu durumun bazı kesimlerde rahatsızlık yaratmasının etkisiyle aşırı sağcı grupların sayısının arttığı gözlemleniyor. Bu tür gösteriler, hem Müslüman topluluğu hem de insan hakları savunucuları tarafından endişeyle karşılanıyor.
İsveç, tarihi boyunca hoşgörü ve insan haklarıyla bilinen bir ülke olmuştur. Ancak son yıllarda artan göçmen krizi ve bu durumun getirdiği sosyal sorunlar, bazı grupların ayrımcı ve ırkçı söylemlere yönlenmesine neden olmuştur. Stockholm’deki bu gösteriler, ülkenin demokratik değerlerine olan bağlılığını sınayan bir test niteliğindedir.
Sonuç olarak, Stockholm’deki aşırı sağcı gösteri ve buna karşı yapılan protestolar, İsveç’in karşı karşıya olduğu ve toplumun bütünlüğünü tehdit eden güçlere karşı verdiği mücadelenin bir yansımasıdır. Ülkenin demokratik değerlerine ve insan haklarına olan inancını koruması, kalıcı bir barış ve huzur için önemlidir. Bu tür ayrımcı ve ırkçı eylemlere karşı herkesin sorumluluk alması ve hoşgörüyle hareket etmesi gerekmektedir.
