İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, anayasanın ilk dört maddesi hakkındaki sözleriyle tartışmalara neden oldu. Kaboğlu, ilk dört madde konusunda dokunulabilirlik vurgusu yaparak, değiştirilebilirlikten ziyade güçlendirici anlamda bir yaklaşım sergiledi. Özellikle, ilk üç maddeyi değiştirmek için herhangi bir gerekçe olmadığını belirtti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisi hakkındaki sözlerine karşı hukuki süreç başlatma kararı aldı.
Kaboğlu, 2001 yılında MHP’nin koalisyon ortağı olduğu dönemde, insan haklarına saygılı kavramlar üzerinde durduklarını ifade etti. 1982 Anayasası’nın, 1961’e göre insan hakları açısından gerileme olduğunu belirtti. Ancak, 2001 ve 2007-2017 yılları arasında yapılan değişikliklerin, demokratik devlet ilkesini zayıflattığına dikkat çekti. Özellikle, 2017 değişikliğinin, ikinci maddenin özünü boşalttığını söyledi.
Anayasal yıkım sürecinin mimarlarının yaptığı açıklamaların önemine vurgu yapan Kaboğlu, 50 yıllık meslek hayatı boyunca insan haklarına dayanan, laik ve demokratik bir cumhuriyet savunduğunu belirtti. Ayrıca, avukatlara hitap ederek, anayasa maddelerinin dokunulabilirliği konusunda tartışmaları başlattı.
Kaboğlu, Cumhur İttifakı’na ve yol arkadaşlarına karşı farklı bir duruş sergilediğini ifade etti. Onların Türkiye Yüzyılı vizyonuna karşılık, kendisinin Cumhuriyetin İkinci Yüzyılı vizyonunu savunduğunu belirtti. Kampanya sürecinde kendisi hakkında yapılan olumsuz eleştirilere cevap vererek, kaldıkları yerden devam edeceğini söyledi.
Son olarak, Kanal İstanbul projesine karşı çıkarak, ülkenin anayasasıyla çelişen adımları eleştirdi. Hukukun üstünlüğüne ve anayasal kurallara uyulmamasının ülke için ciddi bir sorun teşkil ettiğini vurguladı. Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın durumunu da eleştirerek, anayasanın temel prensiplerine saygı duyulması gerektiğini belirtti.
