Diyarbakır’da yaşanan olayda, A.T adlı mağdur şahıs, hesabındaki 125 bin dolar değerindeki sanal parasının kız arkadaşı Ö.Ç tarafından başka bir hesaba aktarıldığını iddia ederek polise başvurdu. Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, güvenlik kamera görüntülerini inceleyerek olayı araştırmaya başladılar.
Yapılan çalışmalar sonucunda, mağdur A.T’nin kız arkadaşı Ö.Ç’nin evinde saklanan M.P’nin A.T’nin telefonunu ele geçirerek kripto hesabına giriş yaparak parayı başka bir hesaba transfer ettiği tespit edildi. M.P daha sonra Ö.Ç’nin kuzeninin eve geleceği bahanesiyle A.T’yi evden çıkararak kaçtılar. Ekipler, M.P’nin cep telefonundaki parmak izi ile apartmana girerken bastığı zildeki parmak izini eşleştirerek bu kişileri yakalamayı başardılar.
Ö.Ç Diyarbakır’da, M.P ise Sivas’ta yakalanarak gözaltına alındı. Soruşturma sonucunda, şüpheliler “nitelikli dolandırıcılık” suçundan tutuklandılar. Mağdur A.T’nin, sanal paranın başka bir hesaba aktarılması sonucu hukuki yollarla haklarını aramış olması, dolandırıcılara karşı mücadelede önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
Bu olay, sanal para birimlerinin kullanımının artmasıyla birlikte dolandırıcılık vakalarının da arttığını göstermektedir. Dolandırıcılar, teknolojinin gelişmesinden faydalanarak mağdurları kandırmakta ve paralarını ellerinden almaktadırlar. Bu nedenle, internet ve teknoloji kullanımında dikkatli olmak, kişisel bilgilerin paylaşımını sınırlamak ve güvenliği sağlamak önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, Diyarbakır’da yaşanan sanal dolandırıcılık olayı, dikkat çekici detaylarıyla bir kez daha gözler önüne sermiştir. Emniyet güçlerinin titiz çalışması sayesinde suçlular yakalanmış ve adalet önüne çıkarılmıştır. Bu tür dolandırıcılık vakalarının önlenmesi için toplumun bilinçlendirilmesi ve güvenlik önlemlerinin artırılması gerekmektedir.
