Boeing işçilerinin yüksek ücret talebiyle başlattığı grev, şirketin Seattle ve Portland’daki fabrikalarında yüzde 96’lık bir katılımla gerçekleşti. Dünyanın en büyük uçak üreticisi olan Boeing, daha önce sızdırılan hatalı üretim bilgileriyle gündeme gelmişti. İşçiler, ücret artışı talebinde bulunarak sürekli üretim gecikmeleriyle mücadele eden ve artan borçları olan Boeing’in en çok satan jetinin üretimini durdurdu.
Boeing’in ABD Pasifik kuzeybatı bölgesindeki yaklaşık 33 bin işçisi, sendikalarıyla varılan geçici anlaşmayı reddederek grev kararı aldı. İşçilerin yüzde 94,6’sı anlaşmayı reddetme, yüzde 96’sı ise greve gitme lehine oy kullandı. Şirketin 787 Dreamliner’ın üretimini Güney Carolina’daki sendikasız bir tesise taşıması işçileri kızdırmıştı. Grev öncesinde Boeing, bir sonraki uçağını Seattle’daki tesislerinde inşa etmeye dair bir teklif hazırlamıştı.
IAM sendikası üyeleri, yüzde 40 ücret artışı ve emeklilik planının geri getirilmesi talepleriyle Boeing’e karşı güçlü bir duruş sergiledi. IAM başkanı Jon Holden, geçmişin ve geleceğin hakları için mücadele ettiklerini belirtti. Geçici anlaşma taleplerin altında kalarak yüzde 25’lik bir ücret artışı sağladı. Ancak sendika üyeleri, anlaşmayı reddederek grev kararı aldılar.
Boeing’in maddi zorluklarla boğuşmasına rağmen üst düzey yöneticilerine yüksek maaşlar ödemesi eleştirilere yol açtı. Eski genel müdürler Dave Calhoun ve Dennis Muilenburg, yüksek maaşlar ve tazminatlarla gündeme geldi. İşçiler, bu duruma tepki göstererek Washington’daki üretim tesisinin önünde protesto mitingi düzenledi.
Boeing işçilerinin grevi, şirketin ekonomik ve sosyal dengesini etkileyebilecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Grev sürecinde sendika ve şirket arasındaki müzakerelerin nasıl sonuçlanacağı merak konusu olmaya devam ediyor. Boeing’in bu süreçte nasıl bir tavır sergileyeceği ve işçi taleplerine nasıl yanıt vereceği yakından takip ediliyor. Grevin ilerleyen günlerde nasıl bir seyir izleyeceği ve hangi sonuçlara yol açacağı, havacılık sektöründeki gelişmeleri etkileyebilecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
