Sakarya’da bulunan bir özel okulu temsil eden avukat, müvekkilinin çektiği üç farklı kredi için bankanın haksız şekilde tahsil ettiği istihbarat ve erken kapama ücretlerinin iadesini talep etmek amacıyla bankaya karşı hukuki yollara başvurdu. Bu dava, bankanın kredi kapama sürecinde aldığı ek ücretlerin hukuki dayanağını sorgulayan önemli bir başvuru olarak öne çıkıyor.
Davanın ilerleyen süreçlerinde ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi, davacının talebini kısmen kabul ederken, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi bu kararı bozdu. Yargıtay’ın bozma kararında, kredi kullanım sırasında alınmayan istihbarat ücretinin, borcun erken ödenmesi durumunda da tahsil edilemeyeceği belirtildi. Ayrıca, davacının kullandığı kredilerde istihbarat ücretinin talep edilmediği ve tahsil edilmediği vurgulandı. Yargıtay, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın 10 Şubat 2020 tarihli tebliği ile bankalar tarafından alınan istihbarat ücretine son verilmesini hatırlattı.
Yargıtay’ın bu kararı, kredi borcunu erken kapatmayı düşünen borçlular için önemli bir örnek teşkil etmektedir. Bu karar, bankaların yasal dayanağı olmadan istihbarat ücreti talep etmelerini engelleyerek, borçluların haklarını koruma altına almaktadır. Bu emsal karar sayesinde, borçlular erken ödeme yaparken ek ücretlerle karşı karşıya kalmaktan kurtulabilecek ve haksız yere alınan ücretlerin iadesini talep edebileceklerdir.
Uzmanlar, kredi borcunu erken kapatma planı olan bireylerin, erken ödeme yapmadan önce bankalarıyla iletişime geçip, istihbarat ücreti talep edilip edilmediğini netleştirmelerinin önemli olduğunu vurgulamaktadır. Bu sayede, borçluların karşılaşabileceği ek ücretler ve haksız kesintiler konusunda bilgi sahibi olmaları ve haklarını koruma altına almaları mümkün olacaktır. Bu karar, Türkiye genelinde benzer durumlarla karşılaşan borçlular için de olumlu bir örnek teşkil etmektedir.
