1. Haberler
  2. Siyaset Haberleri
  3. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu aynı sıkıntıyı yaşayacak – Saygı Öztürk

Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu aynı sıkıntıyı yaşayacak – Saygı Öztürk

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da “dokunulmazlığı” yok. İmamoğlu, “ahmak” sözünden dolayı 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Dosyası, İstinafta bekliyor. Ama her an bir karar çıkabilir. Bunun nasıl olacağını bilemeyiz. CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, dava kıskacıyla karşı karşıya. Kılıçdaroğlu’nun yeniden milletvekili seçilmemesi nedeniyle hakkında 69 suç duyurusunda bulunuldu. Bunlardan 7’si iddianameye dönüştürüldü. 

MHP Milletvekilleri Feti Yıldız, Ulvi Yönter, İsmail Aksu’nun şikayeti üzerine Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan 8 sayfalık iddianame Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Kılıçdaroğlu’nun 2014-2019 yılları arasında yaptığı bazı açıklamalarıyla “suçu ve suçluyu övdüğü” öne sürüldü. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik’e göre ortada bir suç yok. “Eğer hukuk devletiysek bu davadan bir şey çıkmaz” görüşünde. Çelik, müvekkiline hapis ve siyaset yasağı getirilmesi istenen iddianameyi öğrendiğinde tedirgin oldu. Çünkü, o iddialar üzerine dava açılmasını beklemiyordu. İddianameye göre Kemal Bey, suçu ve suçluları övüyor demeye getiriliyor.

KILIÇDAROĞLU’NA SUÇLAMALAR

Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mahmut Akıncı tarafından hazırlanan iddianamede, “şüpheli” olarak nitelendirilen Kılıçdaroğlu’na dönük suçlamaların bazıları şöyle yer aldı:

■ 20 Haziran 2019, Gazete Duvar Röportajı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Selahattin Demirtaş hakkındaki açıklamaları; Kılıçdaroğlu, Demirtaş’ın mahkemede söylediği ‘Ben Kürdistan dediğim için yargılanıyorum. Sayın Binali Yıldırım’ın da benim yanımda olması gerekirdi’ sözlerine ilişkin; ‘Demirtaş haklı. Kürt kökenli ya da Kürt vatandaşlarımızın Ekrem Bey’e (İmamoğlu’na) ilgi göstermesi onların hoşuna gitmiyor. Diyarbakır’a gidip ‘Kürdistan’ sözcüğünü kullanıyorlar ama Selahattin Bey aynı sözcüğü kullandığı için hapse atıyorlar. Bu aklın, mantığın alacağı bir şey mi? Kürdistan lafını kullandı diye milletvekilini parlamentodan atıyorlar ama eski Başbakan, eski TBMM Başkanı kullandığı zaman, kendi partisinden olduğunda hiçbir şey olmuyor. İyi de o adamı niye hapse attınız? Ne işi var Selahattin Bey’in hapiste? Kaldı ki hiçbir siyasetçi siyasal düşüncelerinden dolayı hapse atılmamalı.”

■ 13 Eylül 2017 tarihinde Fox TV “Çalar Saat” Programında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları: CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun başlatmış olduğu Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) tartışmasına ilişkin olarak Kılıçdaroğlu, Tanrıkulu’na sahip çıkarak; “Gizli kapaklı insanlar değil, piknik yapıyorlar orada. Terör örgütüne destek olabilirler, terörist olabilirler ama orada silah olması lazım. O da yok” dedi.  

■ 2 Aralık 2015’te CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Diyarbakır ziyaretindeki açıklaması: Kemal Kılıçdaroğlu, kendilerini ‘Öz savunma güçleri’ olarak adlandırarak, “Kobani ile başlayan devrim dalgasını tüm Kürdistan’a yayalım, bu temelde Kürt gençliğini ayaklanmaya çağırıyoruz. Kürdistan’da devlet adına bir şey kalmamalı” sloganlarıyla, 2.307 adet hendek ve çukur kazarak, 793 güvenlik görevlisini ve 314 sivil vatandaşı şehit eden, 4 binin üzerinde kamu görevlisini yaralayan PKK’lı teröristlere Diyarbakır ziyaretinde, “Barikatları kuran arkadaşlar” dedi. 

■ 21 Ekim 2014 tarihinde İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübü söyleşisinde Kemal Kılıçdaroğlu, bir öğrencinin; “ABD, YPG’yi terör örgütü olarak görmediklerini açıkladı. Financial Times’ın, “Türkiye’nin Kobani’ de (U) dönüşü” yorumuna yol açan bu gelişmeyi siyasi parti olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna karşılık olarak; “YPG bizim için terör örgütü değildir. YPG, kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur” dedi.

 ■ 5 Aralık 2016 CHP Adana Mitingi, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, FETÖ’cü oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan gazetecileri tek tek sayıp alkışlatması: Kılıçdaroğlu partililere; “Bir grup gazetecinin ismini okuyacağım ve hep beraber ‘Burada’ diyelim tamam mı?” diyerek isimleri okumaya başlamış, miting alanındaki kitle, okunan her isme “Burada” diye yanıt vermiştir. İsimlerin okunmasının ardından, “Onlar şu anda hapiste ama onlar aynı zamanda Adana meydanında, yüreklilerin bulunduğu meydanda, Cumhuriyet’e demokrasiye sahip çıkan meydanda, Mustafa Kemal’in meydanında onlar şimdi” şeklindeki beyanlarının kamu düzenini bozmaya elverişli boyutta olması, toplumun dirlik ve düzeni açısından açık, yakın ve somut bir tehlike hali yaratacak koşullarda bulunması nedeniyle atılı zincirleme şekilde suçu ve suçluyu övme suçunun unsurları itibariyle oluştuğu anlaşılmaktadır.”

KİŞİSEL SİYASİ DEĞERLENDİRME

Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, yağmur gibi yağan suç duyurularına karşı savunmalarını yapıyor. Hakkında hapis ve siyaset yasağı istenen iddianameyle ilgili olarak daha önce savunması alınan Kemal Kılıçdaroğlu’nun vekili Avukat Celal Çelik tarafından Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan savunma dilekçesinde şöyle denildi:

“Şüpheli Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki soruşturmaya konu edilen beyanları kişisel görüş çerçevesinde yapılmış siyasi değerlendirme mahiyetindedir. Bu nedenle olduğunu, bu nedenle şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi gerekir.”

 Kılıçdaroğlu ile ilgili gelen dosyalardan “Kovuşturmaya Yer Olmadığına” ilişkin kararlar da çıktı. Ancak bir dava dosyasından hüküm giyse, siyaset yasağı gelecek. Aynı sorun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için de geçerli. İmamoğlu dosyası, İstinafta. Dosya hareketsiz. Adli tatil bitti. Bu dosyaya da sıra gelebilir. İstenirse, başkanın dosyayı öne çekebileceğini de hatırlatalım.  

Müftüden sitem: Geçmişini unutanın geleceği olmaz

Diyanet İşleri Başkanlığı yine yapacağını yaptı, 30 Ağustos Zafer Bayramımızda okunması için camilere gönderdiği hutbede büyük önderimiz, kurtarıcımız Gazi Mustafa Kemal’in adı bile geçmedi. Oysa, ulusal günlerde Atatürk ve silah arkadaşlarına hep dua edilirdi.

 Yıllarca Atatürk ve silah arkadaşlarımızı anan emekli müftü, dün hutbeyi dinledikten sonra, 30 Ağustos Zafer Bayramında Atatürk adının geçmemesine çok üzüldü. Hutbe okunup, namaza geçileceği sırada cep telefonuyla camiden dostlarına şu mesajı yazıp gönderdi:

 “30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun. Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyoruz. Mekanları cennet olsun. Cumanız hayırlara vesile olsun. Atatürk’ün kurduğu Diyanet’in hutbesinde ismi bile geçmiyor. Ne acı! Geçmişini unutanın geleceği olmaz. Selam ve dua ile… Esenlikler dilerim.” 

ATATÜRK SİZE NE YAPTI?

 Emekli müftü, Atatürk ve silah arkadaşlarına yapılan bu saygısızlığa çok içerledi. Kurtuluş Savaşında başta Rifat Börekçi hoca olmak üzere din görevlileri kefen paralarını bile askerlerimize yardım için vermişlerdi.

Diyanet, nereden nerelere geldin? Ne yapmış Atatürk size? O’nu yok saymakla ne yapmak istiyorsunuz? Yapılanların, halkımızı camilerden soğutmaktan başka işe yaramadığını, Cuma cemaatinin giderek azaldığının siz farkında değil misiniz?

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu aynı sıkıntıyı yaşayacak – Saygı Öztürk
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

BBC TÜRK ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin