ABD Başkanı Joe Biden, Gazze’de olası bir ateşkes anlaşmasıyla ilgili devam eden müzakereleri ele almak üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir görüşme gerçekleştirdi. Biden ve Netanyahu’nun Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre yaptıkları telefon görüşmesinde, Gazze’deki ateşkes görüşmeleri, esirlerin durumu ve bölgedeki gerilimin azaltılması için yapılan diplomatik çabalar değerlendirildi. Görüşmeye ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris de dahil edildi. Detaylar hakkında ikinci bir açıklamanın yapılması bekleniyor.
Doha’da gerçekleşen müzakerelerde ise, İsrail ve Hamas arasında esir değişimi ve Gazze’de ateşkes sağlanması için görüşmeler yapılmıştı. Hamas, ABD, Mısır ve Katar’ın arabuluculuğunda gerçekleşen müzakerelerde, Netanyahu’nun yeni şartlar sunarak anlaşmayı engellediğini belirtti. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, 7 Ekim’den bu yana devam etmekte ve en az 16 bin 480’i çocuk, 10 bin 980’i kadın olmak üzere 40 bin 223 Filistinlinin ölümüne, 92 bin 981 kişinin ise yaralanmasına neden oldu.
Bu gelişmeler ışığında, ABD Başkanı Joe Biden’ın Netanyahu ile yaptığı görüşme, bölgedeki krizin çözümüne yönelik önemli bir adım olarak nitelendirilebilir. ABD’nin, bölgedeki tansiyonun düşürülmesi ve barışın sağlanması adına yürüttüğü diplomatik çabalar, uluslararası toplumun da dikkatini çekmekte ve destek görmektedir. Netanyahu’nun yeni şartlar sunmasının ardından, ateşkes anlaşmasına varılması için taraflar arasındaki ilişkilerde nasıl bir gelişme yaşanacağı merak konusudur.
Netanyahu’nun bölgedeki çatışmalara son verme çabalarıyla ilgili olarak ABD’nin desteğinin devam edip etmeyeceği de merak edilmektedir. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, uluslararası toplumda büyük endişeye yol açmış ve çeşitli platformlarda kınanmıştır. Bu nedenle, ABD’nin Netanyahu’ya verdiği destek, bölgede yaşanan insani krizin çözümüne ilişkin uluslararası bir çabanın parçası olarak da değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak, ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’deki ateşkes müzakereleriyle ilgili Netanyahu ile yaptığı görüşme, bölgedeki tansiyonun düşürülmesi ve barışın sağlanması adına önemli bir adım olarak görülmektedir. Uluslararası toplumun dikkatini çeken bu gelişmeler, bölgedeki krizin çözümüne yönelik umutları artırmakta ve taraflar arasında diyalogun önemini vurgulamaktadır.
