1. Haberler
  2. Siyaset Haberleri
  3. Tekneye 10 kaçak bindirip 11.9 kilo uyuşturucu indirmişler – İsmail Saymaz

Tekneye 10 kaçak bindirip 11.9 kilo uyuşturucu indirmişler – İsmail Saymaz

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dün bu köşede, MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Güven Adıgüzel’in oğlu Tunahan Adıgüzel’in Yunanistan’da PKK’lılarla birlikte göçmen kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle tutuklandığını açıklamıştım. 

Güven Adıgüzel, bana yaptığı açıklamada, kara para suçundan Yunanistan’a kaçan oğlu Cihanay’ın PKK’lılarla tanıştığını, kardeşi Tunahan’ı kandırarak, bu suça sürüklediğini söylemişti.  

Adıgüzel, yazım üzerine MHP’den istifa etti.

11 KİLO 900 GRAM UYUŞTURUCU

Adıgüzel ve suç ortakları yalnızca PKK’lılarla birlikte göçmen  kaçırmıyor. PKK üyeliği iddiasıyla aranan bir kişiyi de yurt dışına çıkarıyordu.

Ayvacık açıklarında yakalanan teknede, Türkiye’den bindirilen 10 kaçak ele geçirildi. Bunlar arasında PKK üyeliği, kasten öldürme ve yaralama suçlarından arananlar vardı. Yunan kaptan ve teknisyen de tutuklandı. Kumbağlar Limanı’ndan çıkarken baskın yiyen Adıgüzel ve üç arkadaşının bulunduğu aracın bagajında 11 kilo 900 gram uyuşturucu bulundu.

Meğer Adıgüzel ve suç ortakları kaçakları bindirdikleri tekneden, içerisinde 11 kilo 900 gram uyuşturucu bulunan valizi alıp sevkiyat için Balıkesir’e götürüyormuş.    

KİM BU AZAT?

Ayvacık Sulh Ceza Hakimliği’nin sorgu evrakına göre…  Adıgüzel, Atina’da yaşayan ‘Azat’ adlı kişiyle bir – iki ay önce internetten tanışıyor. 

“Birkaç kez müşteri alışverişinde bulunduk. Bazen müşteri başına daha fazla ödüyordu” diyor.  Azat, 27 Mayıs’ta Adıgüzel’i arayarak, dört kişiyi Çanakkale’de göndereceği bir konumdan alıp Ayvacık Kumbağlar Limanı’na bırakmasını istedi. Bu işlem karşılığında Adıgüzel’e 60 bin TL yolladı.

Adıgüzel, arkadaşları Atakan Gürevin, Alihan Ketenci ve Şenol Engin’i yanına aldı.

İki araba kiralayarak, yola çıktılar. Saat 19.30’da Azat’ın gönderdiği konuma vardılar. 

Dört araçtan 10 kişi indi.

İkisi çocuk, biri kadın, diğeri İranlıydı.

Kaçakları arabalarına alıp Yunanistan’dan gelecek tekneyi beklemek üzere limana indiler.

Saat 23’te yat geldi. 

BALIKESİR’E SEVKİYAT

Kaçakları bindirirken, yattaki 11 kilo 900 gram uyuşturucunun bulunduğu valizi teslim aldılar. Valizi Atakan Gürevin’in kullandığı arabanın bagajına koydular. Yaptıkları plana göre valizi Balıkesir’e teslim edip karşılığında 10 bin Euro alacaklardı.

Limandan çıkmak üzereyken jandarma baskın yaptı.

Gürevin, valizi atarken yakalandı. Sahil güvenlik ekipleri Ayvacık açıklarında tekneyi durdurarak, Yunan kaptan ve teknisyenler ile birlikte 10 kaçağı gözaltına aldı.

‘NE OLDUĞUNU TAHMİN EDİYORDUK’

Yunan kaptan Stamatios Skourlis, çalıştığı şirketin, bir çifti ve çocuğu Türkiye’ye götürme talimatı verdiğini belirtiyor.  “Türkiye’den sekiz kişiyi alıp nereye isterlerse götürmemi söylediler” diyor. Yolcuları limana indirince bir adamın yarı Türkçe yarı İngilizce şekilde “Çantayla ilgileneceğim” dediğini savunuyor.  Skourlis, “Çantada ne olduğunu bilmiyordum. Yolcularla birlikte geldi. Çantayı benden alanı tanımıyorum” diye ekliyor.  

Atakan Gürevin ise Adıgüzel’in “Götürmemiz gerekiyor” diyerek, valizi kendilerine verdiğini vurguluyor.  Gürevin:  

“Tunahan abi, bize bir adres verdi. O adrese valizin gideceğini söyledi. Valizi kaptan teslim etti. Kaptandan Tunahan aldı, Alihan’a verdi. Alihan bagaja koydu. Çantanın içinde ne olabileceğini az buçuk tahmin etmiştik. Çünkü olay yeri stresli, telaşlıydı. Valizi benim araca koydular. Aracı tek başıma Balıkesir’e götürecektim. Onlar diğer araçla eşlik edeceklerdi. Konuma gitmeden yakalandık. Valizi korktuğum için konteynırın önüne attım. Çantayı götürmeyi kabul ederken, sorumluluğu aldım.”

2.5-3 MİLYONLUK MAL

Şenol Elgin, limana gelecek tekneyi kollayıp gözcülük yapması karşılığında 1000 Euro teklif edildiği için işe girdiğini kaydediyor.

Elgin, valiz için şöyle diyor:

“Limanda beklerken Alihan, Tunahan’a ‘Çantanın içinde eroin olmasın, eroin taşıtmasınlar’ dedi. Tunahan ‘Merak etme, taşıtmazlar’ dedi. Tunahan, Alihan ve Atakan arasında çantada 2.5-3 milyonluk mal var şeklindeki konuşmalar daha sonra jandarmada geçti. Alihan, tek başına valizi belirtilen konuma götürecekti. Biz diğer araçta eşlik edecektik. Anlaşma bu şekildeydi. Tunahan, ‘biz önden gideriz, sen arkadan getirirsin’ dedi.”

10 BİN EURO ALACAKLARDI

Adıgüzel ise kaçakları yata bırakmadan Azat’ın aradığını ileri sürerek, şu bilgileri veriyor: 

“Azat, ‘Teknede çanta var. Çantanın Balıkesir’e gitmesi lazım. Götürürseniz size 10 bin Euro vereceğim’ dedi. ‘Almam’ deyince Atakan ‘Ben alırım, bir şey olmaz’ dedi. Valizde ne olduğunu bilmiyorduk. O yüzden diğer arabaya bindik. Atakan valizi bagajına koydu.”

Adıgüzel, Gürevin’i suçlayarak, şöyle diyor: “Bütün bunları Azat organize etti. Azat’ın kimliğini bilmiyorum. Kaptan İngilizce ‘Valizi kim alacak’ diyordu. Biz almamak için salağa yattık. Ancak Atakan, 10 bin Euro’ya sebep çantayı aldı.”

TUTUKLANDILAR

Adıgüzel ve üç suç ortağı ile iki Yunan 30 Mayıs günü Ayvacık Sulh Ceza Hakimliğinde göçmen kaçakçılığı suçundan tutuklandı.

‘Kızım yanımda’ dediği halde sopayla vurup ateş etmişler

Kayseri Pınarbaşı Belediyesi, MHP’den CHP’ye geçti. 

Ancak bu çok sancılı ve gerilimli oldu.

MHP, kurucu lideri Alparslan Türkeş’in ilçesi olan Pınarbaşı’nı elinde tutmak istiyordu.

31 Mart’ı CHP’li Deniz Yağan kazandığı halde MHP’li Kayseri Milletvekili Baki Ersoy’un baskısı üzerine seçimler iptal edildi. 2 Haziran’da tekrarlanan seçimi yine CHP kazandı.

İddiaya göre…

CHP’li Belediye Meclis üyesi Şerafettin Bahadır, elde ettikleri zaferi ‘Topal’ diye bilinen çiftetelliyle kutlayınca MHP’li Başkan Menduh Uzunluoğlu’nun ailesi ve yakınları öfkelendi. 

Doğuştan Topal olan Uzunluoğlu ile alay edildiğini iddia eden aile yakınları, Bahadır’ı tehdit etmeye başladı.

112’Yİ ARADILAR

Nitekim…

Bahadır, 21 Haziran günü kızı Gülseren’in çalıştığı kuaförden alarak, evlerinin bulunduğu Büyükkömarmut köyüne yola çıktı.

Araçta baba-kız vardı.

Bahadır, takip edildiklerini fark etti. 

Kızı Gülseren, 112’yi aradı.

Takip edildiklerini söyleyerek, “Şu an peşimizdeler” dedi. Arkalarındaki aracın plakasını yazdırdı. 

Jandarma “Yerinizi tespite çalışıyoruz” dedi.

Gülseren Bahadır, 112 ile konuşurken önleri kesildi.

Şöför mahallinden Ejder Uzunluoğlu, arkasından yeğeni Mehmet Uzunluoğlu, sopayla indi.

Bahadır ise elinde silah ve sopa olmadan indi.

“Yanımda kızım var, daha sonra görüşelim” diye konuştu.

KAFASINA VURDULAR

Gülseren Bahadır anlatıyor:

“Mehmet, diğer elindeki birayı babamın yüzüne attı. Sopasıyla babamın kafasına vurdu. Babam düşünce Ejder Uzunluoğlu, ‘Seni ya öldüreceğim ya sakat bırakacağım’ dedi. Babam yerdeyken, Mehmet sopayla bacaklarına vurdu. İkisinden biri ‘Ağzına s… şimdi, ‘Bitireceğim seni’ dedi. İkisi de bağırıyordu. Babam ‘Yapmayın, vurmayın’ dedi. Ejder, tabanca çıkardı. Babamın bacağına doğru iki üç defa ateşledi. Bu esnada jandarmayla görüşüyordum.”

KIZINA DA SALDIRDILAR

Bahadır, silah seslerini duyunca araçtan indiğini, “Yapmayın, ne olur” dediğini söylüyor.

Şöyle devam ediyor:

“Mehmet, üzerime geldi. Korkuyla arabaya bindim,  kilitledim. Kapıyı açmaya çalıştı, kilitli olunca açamadı. Sopasıyla ön cama vurdu. Cam kırıldı, parçaları araca dağıldı, hatta ayaklarıma geldi. Camı kırdıktan sonra uzaklaştı. Ejder, babama tekmelerle vuruyordu. Silahla havaya ateş etti. İkisi de araca binip uzaklaştı.”

MHP’li eski başkanın kardeşi Ejder Uzunluoğlu ise ifadesinde, ağabeyi seçimi kaybedince Bahadır’ın ‘Topal’ diye bilinen çiftetelliyi oynadığını ileri sürüyor.

YALAN SÖYLEDİLER

Olay günü yeğeniyle ilçeye giderken, Bahadır ile karşılaştığını iddia ederek, şöyle diyor:

“O aracını durdurdu. İndiğinde elinde sopa vardı. Küfürler etti. Yeğenimin üzerine yürüyüp koluna vurdu. Korkutmak için yere ateş ettim. Denk gelip gelmediğini bilmiyorum. Şerafettin’in düştüğünü gördüm.”

Uzunluoğlu, “Abimin onuruyla ve bizim onurumuzla oynadığı için vurdum” dedi.

Köyden çıkmadan önce yeğeniyle birlikte içki içtiklerini, aracı alkollü kullandığını, silahının ruhsatsız olduğunu söyledi. 

Mehmet Uzunluoğlu ise şu iddialarda bulunuyor:

“Şerafettin, elinde sopa benzeri cisimle çıktı, küfretti. Amcama ‘Abinin işini bitirdim, şimdi senin işini bitireceğim’ dedi. Sopayla koluma vurdu. Amcam korkutmak amacıyla yere ateş etti. Ben de elindeki sopayı alıp ona vurdum. Koluna ya da başına isabet etti. Sinirle aracın camına vurdum.”

Uzunluoğlu, Gülseren Bahadır’a karşı bir eyleminin olmadığını iddia etti.

Amca-yeğen cezaevine gönderildi.

Başına aldığı darbeden ötürü beyin kanaması geçiren Şerafettin Bahadır, halen uyutuluyor.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Tekneye 10 kaçak bindirip 11.9 kilo uyuşturucu indirmişler – İsmail Saymaz
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

BBC TÜRK ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin