TUSAŞ’a gerçekleştirilen saldırı sonrasında güvenlik zafiyeti konusunda fikir birliği vardır. CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, TUSAŞ tesislerinde yapılan inceleme sonucunda güvenlik zafiyetinin varlığını belirtmiştir. Yavuzyılmaz, iktidarın stratejik tesislerde güvenliğe daha fazla önem vermesi gerektiğini ifade ederek, saldırıyla ilgili olarak SÖZCÜ gazetesine şu açıklamalarda bulunmuştur:
Ülkenin başkenti Ankara’da bulunan bu önemli tesisin, teröristlerin rahatlıkla eylem yapabileceği bir ortam olmaması gerektiğini vurgulamıştır. Taksicinin öldürülmesi ve uzun namlulu silahlarla Jandarma kontrol noktasının aşılması gibi detaylar, güvenlik zafiyetinin açık bir göstergesidir. Ticari taksilerin diğer araçlardan daha sıkı şekilde kontrol edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da stratejik tesislerin bu kadar kolay hedef olmaması gerektiğini savunmuştur. Terörle mücadelede alınan tedbirlerin yetersiz olduğunu ifade eden Erbakan, teröristlerin varlığına ve hareketlerine dikkat çekmiştir.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise TUSAŞ gibi kurumların özel şirketler tarafından korunmasını eleştirmiştir. Teröristlerin Suriye sınırından kolayca geçerek Ankara’ya kadar ulaşmış olmalarının sınır güvenliğindeki eksiklikleri ortaya koyduğunu belirtmiştir. Emir, sınırın namusuna sahip çıkılması gerektiğini vurgulamıştır.
Güvenlik uzmanı Coşkun Başbuğ, bölgeye yaklaşırken hız azaltan engellerin konulması ve plaka tanıma sisteminin kullanılması gerektiğini belirtmiştir. Bu tür tedbirlerin alınması halinde benzer saldırıların önüne geçilebileceğini ifade etmiştir.
Tüm bu açıklamalar, TUSAŞ’a gerçekleştirilen saldırının güvenlik zafiyetinin bir sonucu olduğunu göstermektedir. Stratejik tesislerin daha etkin bir şekilde korunması ve terörle mücadelede daha sıkı önlemlerin alınması gerektiği vurgulanmaktadır. Saldırı sonrasında güvenlik önlemlerinin gözden geçirilmesi ve gerekli tedbirlerin acilen alınması gerektiği ortaya çıkmıştır.
