Iğdır’ın Tuzluca ilçesinde dünyaya gelen ve 6 kardeşin en büyüğü olan Nursefa Gümüştekin, 12 yaşındayken annesini lösemiden kaybetti. Henüz 17 yaşında lise son sınıf öğrencisiyken, babası tarafından istemediği birisiyle evlendirildi. Babasının hatırı için katlandığını bu zoraki evliliği, 6 yıl önce babası ölünce bitiren Nursefa, 2’si kız 2’si erkek 4 çocuğunu da yanına aldı. Kimseye muhtaç olmadan, kendi ayakları üstünde durma ve kendi işini kurma hayalinin peşine düşen 40 yaşındaki Nursefa, kolundaki son bileziği de kuyumcuya bozdurup, ilçede kimsenin yapmadığı organizasyon işine başladı.
İlk günlerde parası sadece gelin tahtını almaya yeten Nursefa, zamanla bir kamyonet alıp çevre kentlere gitmeye başladı. Kars, Kağızman ve Iğdır’dan da iş almaya başlayınca, ikinci ofisini Iğdır’da açtı. Nursefa, pandemi döneminde ise evde hediyelik eşya paketleri yaparak, ilçedeki yalnız yaşayan ve hayatında hiç hediye almayan yaşlı kadınları mutlu etti. Ayrıca yaptırdığı hediyelik paketleri sosyal medya üzerinde pazarlayarak, pandemi dönemini de kazanç sağlayarak geçirdi. Bu gelirin bir kısmıyla da ihtiyaç sahibi insanlara destek oldu.
KOOPERATİF KURDU
Azmiyle erkek egemenliğinin hüküm sürdüğü bir coğrafyada hemcinslerine örnek olan Gümüştekin, bununla da yetinmedi. Kardeşinin de aralarında bulunduğu 7 kadını bir araya getirip, Serhat İlleri Kalkınma Ajansı’nın (SERKA) desteğiyle Tuzluca Çalışkan Kadınlar Kooperatifini kurdu. Kooperatif üyesi kadınların sayısı 67’ye ulaştı. Kadınlar ilçede doğadan elde edilen tıbbi aromatik bitkileri paketliyor.
Yöreye özgü bazı meyve çeşitlerini işliyor. Yörenin organik ürünlerinden elde edilen reçel, peynir ve diğer mamulleri başta İstanbul olmak üzere batı ilerine pazarlayarak aile bütçelerine katkı sağlıyor.
AİLE BÜTÇESİNE KATKI SAĞLIYOR
Kooperatifte ürettikleri ürünleri yurdun dört bir yanında düzenlenen fuarlarda ve festivallerde sergileyip tanıttıklarını anlatan Nursefa, “Elde ettiğimiz gelirle 67 kadın üyemiz aile bütçelerine katkı sağlıyor. Kimisinin kocası yok, kimisinin çocuğu üniversitede okuyor, kimisinin evde felçli hastası var. Bu gelirlerle o insanlarımıza umut oluyoruz. Benim hayatım, iş kurmadan önceki ve sonraki olarak ikiye ayrılır. Kendi işimi kurduğum o gün hayatımın dönüm noktası oldu. Buralarda insanların çalışan, kendi ayakları üstünde duran kadınlara bakış açısı farklıdır. Ben bu zinciri kırdım. Benim iş girişimim çoğu kadına örnek oldu. Ben işimi kurup çalışmaya başladığımda belki 1-2 kadın çalışıyordu, şimdi ise ilçemizde kadınlar iş kurmak için adeta yarış halindeler. Kadınlara öncü olduğum için çok mutluyum” dedi.