Gökhan Oktar, henüz çocukken geçirdiği bir kaza sonucunda iki elini kaybetmiş bir bireydir. Hayatı boyunca yaşadığı zorluklara rağmen pes etmeyen ve hayata sıkı sıkıya sarılan Oktar, ehliyetini yenilemek istemesiyle karşılaştığı büyük bir engelle karşı karşıya kaldı. Ehliyetini yenilemek için gerekli olan sürücü kursundaki derslere katılan Oktar’ın ellerini kullanamaması nedeniyle sürücü eğitmeni, Oktar’ın sürücü olması gerektiğini düşünmedi ve durumu Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne bildirdi.
Oktar’ın karşı karşıya kaldığı bu hukuk mücadelesi, yıllar sürecek bir sürecin başlangıcı oldu. Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü, Oktar’ın durumunu inceledikten sonra, elinin olmamasının engel teşkil etmeyeceğini ve ehliyetini yenilemesine izin verebileceğini belirtti. Ancak, sürücü eğitmeninin bu karara itirazı üzerine durum mahkemeye taşındı. Mahkeme sürecinde Oktar’ın avukatı, Oktar’ın ailesinin desteğiyle mücadeleye devam etti ve sonunda mahkeme, Oktar’ın ehliyetini yenileme hakkını kazandı.
Gökhan Oktar, bu mücadele sonrasında ehliyetini yenileyerek tekrar sürücü olmanın mutluluğunu yaşadı. Oktar, birçok kişiye örnek olacak bir başarı hikayesi yazmış ve engellerin aslında aşılabileceğini göstermiş oldu. Bu zorlu süreçte ailesinin ve avukatının desteğiyle ayakta kalan Oktar, pes etmeyen ve azimli bir kişiliği ile hayatın her zorluğunun üstesinden gelebileceğini kanıtladı.
Gökhan Oktar’ın hikayesi, engellilere karşı olan önyargıları ve ayrımcılığı da bir kez daha gözler önüne serdi. Engelli bireylerin de hayallerini gerçekleştirebileceğini ve toplumda yerlerinin olduğunu kanıtlayan Oktar, yaşadığı zorluklara rağmen mücadelesinden asla vazgeçmedi. Oktar’ın güçlü iradesi ve yaşadığı başarı hikayesi, onun hayatındaki önemli bir dönüm noktası haline geldi ve çevresindeki insanlara ilham verdi.
Gökhan Oktar’ın hikayesi, engelli bireylerin de hak ettikleri hayatı yaşayabileceklerini ve hayallerine ulaşabileceklerini kanıtlar nitelikte bir örnek teşkil etmektedir. Oktar’ın yaşadığı zorluklara rağmen asla pes etmeyen ve mücadelesinden vazgeçmeyen kişiliği, herkesin üzerinde derin izler bırakmış ve toplumda engelli bireylere karşı daha duyarlı olunmasını sağlamıştır. Oktar’ın hikayesi, sadece bir kişinin değil, tüm engelli bireylerin sesi olmuş ve onların da hayallerine ulaşabileceklerini göstermiştir.
