Türkiye’nin vicdanını derinden yaralayan bir skandal geçtiğimiz günlerde gün yüzüne çıktı. İçerisinde doktorların, hemşirelerin olduğu bir çete, yenidoğan bazı bebeklerin doğum sonrası yoğun bakım ihtiyacını fırsat bilerek para kazanmak amacıyla sistem kurdu. Bebekler, sağlık hizmeti alacakları hastanelere değil, çetenin seçtiği ve ‘örgüt adına kârlı görünen’ hastanelere gönderildi. Amacı bebeklerin iyileştirilmesi değil, para kazanmaktı. Ancak enfeksiyona açık bir ortam olan yenidoğan ünitelerine yatırılan bebeklerden bazıları normalden uzun süre yatılı kaldıkları veya gereksinim olmadan bu bölüme yönlendirildikleri için hayatını kaybetti. Bu trajedi birçok ailenin kâbusu oldu.
Bir annenin şikayeti çete operasyonunu sona erdirdi. Aynı hastanelerde evlatlarını kaybetmiş anneler, yaşanan trajediyle ilgili sorular sordu. Prematüre bebek anneleri ise bu süreçte yaşadıkları zorlukları hatırladı. El Bebek Gül Bebek Derneği’nin başkanı Psikolog İlknur Okay, aile merkezli yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin önemine dikkat çekti.
Haberin ardından derin bir üzüntü yaşayan ve bebeğini son anda kurtaran anne Sümeyra Oğuzhan, kötü bir hamilelik geçirdiğini anlattı. Oğuzhan, bebeğinin bakımıyla ilgili yaşadığı sorunları dile getirdi. Bebeğinin sağlık durumuna dair yapılan yanlış uygulamaları altını çizdi.
Erken doğum sebebiyle yenidoğan çetesinin anlaşmalı hastanesinde doğum yapan Zeynep Acar ise bebeğini kaybetmiş olmanın acısını yaşıyor. Acar, bebeğinin ölümünün çeteye bağlı olabileceğini düşünüyor ve bu konuda şüphe duyuyor. Hastanenin davranışları ve verilen hizmetler kaynaklı endişelerini paylaştı.
Travmaları tazelenen ve bu skandal haberiyle zorlu psikolojik süreçten geçen bir diğer annemiz Gülden Bulut, bebeğinin doğumundaki olumsuz deneyimlerinden bahsetti. Prematüre bebek annelerinin yaşadıkları zorlu süreç ve duygusal zorluklar hakkında konuştu.
Bu skandal, yenidoğan bebek annelerinin yaşadıkları, bebeğin sağlık durumu ve doğum sonrası bakım hizmetlerine ilişkin önemli sorunları gözler önüne serdi. Acılı ailelerin yaşadığı travmalar ve şüpheler, sağlık sistemini sorgulamaya yöneltiyor. Tahminler ve kanıtlar doğrultusunda, skandalın daha geniş bir kapsamı olabileceği düşünülüyor.
