Türkiye’de su kenarlarında bulunan cesetler halk arasında endişe yaratmaya devam ediyor. 2020 yılında 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in 18 gün sonra derenin içinde bulunması, bu yıl ise 8 yaşındaki Narin Güran’ın 19 gün sonra derenin içinde, ardından 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’in ise Van Gölü’nde 18 gün sonra bulunması birçok soru işareti uyandırdı. Üstelik akarsularda bulunan cesetler sadece bu kişilerle sınırlı değil. Kızılırmak’ta 19 gün sonra cesedi bulunan Sevgi Gülden Yalçıner de bu örneklerden biriydi.
Medyada son haberlerde Rojin Kabaiş’in arama kayıtlarına ve kütüphaneden son aldığı kitabın Sait Faik Abasıyanık’ın ‘Kayıp Aranıyor’ kitabı olduğuna dair bilgiler yer alıyor. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan, bu delillerin olayın seyrini değiştirebileceğini belirtiyor.
Bu yıl ve geçmiş yıllarda yaşanan ölüm vakalarında su kenarlarından veya gölden cesetler çıkarıldı. Bu vakalardan biri, geçtiğimiz ağustos ayında gündemde kalan Narin Güran olayıydı. Son örnek ise Van Gölü’nde ölü bulunan Rojin Kabaiş’tı. Rojin Kabaiş, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümü öğrencisiydi. Ailesi tarafından KYK yurduna teslim edilen Rojin, çakıl toplamak için yurttan ayrıldı. 15 Ekim günü Van Gölü’nde ölü bulunan Kabaiş’in ölüm nedeni belirlenemedi ve İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan, su kenarlarında bulunan cesetlerin adli açıdan nasıl değerlendirildiğini anlatarak, cesetin bulunduğu ortamın önemine dikkat çekiyor. Su altında kalan cesetlerin incelenmesi farklı bulguların ortaya çıkabileceğini belirtiyor.
Rojin Kabaiş’in ölüm sebebinin belirlenememesi cinayet mi yoksa intihar mı sorularını akıllara getiriyor. Genç kadının telefonunun incelenmesi ve arama geçmişinde çeşitli ifadelerin bulunması, olayı daha da karmaşık hale getiriyor. Prof. Dr. Nevzat Alkan, konunun aydınlatılması için güvenlik kamerası kaydı, ihbar, itiraf gibi delillerin önemli olduğunu vurguluyor.
Son zamanlarda su kenarlarında bulunan cesetlerin artması ve bu cesetlerin 18 ila 20 gün arasında bulunması üzerine Prof. Dr. Nevzat Alkan, suçlu faillerin daha bilinçli hareket ettiğini belirtiyor. CSI etkisi adı verilen fenomenin etkisinin, insanların suç çözümüne dair algısını yanılttığı ve bilinçli suçluların ortaya çıkmasına neden olduğu üzerine de konuşuyor.
Adli Bilimci Thomas Mauriello’nun bilimsel tekniklerin yüzde 40’ının CSI dizilerinde abartıldığını iddia etmesi konusunda Prof. Dr. Nevzat Alkan, bu durumun gerçeklikten uzak olabileceğini ancak gelecekte değişebileceğini belirtiyor. CSI dizilerinin suçlu davranışlarını etkilediği ve suçluların daha az delil bıraktığı algısını yarattığını da ekliyor.
