Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2025 yılı bütçesini Meclis’e sunarken, 12 trilyon 800 milyar lira gelir elde edip 14 trilyon 731 milyar lira harcama yapacaklarını açıkladı. Ancak 1 trilyon 931 milyar liralık bütçe açığına hiç değinmeyen Yılmaz, açığı yüzde -3.1’lik bir oranla ifade etti. Buna göre, 2025 yılında halkın üzerine 11 trilyon 138 milyar liralık vergi yükü düşecek.
Vergilerin önemli bir kısmı, halkın yaptığı alışverişten kesilecek. KDV’den 3.6 trilyon, ÖTV’den 2.1 trilyon gelir elde edilmesi hedeflenirken, ücretlilerden 2.1 trilyon ve şirketlerden 1.6 trilyon vergi alınacak. Bütçenin en büyük kalemi 5.8 trilyonla cari transferler olacak. Ayrıca memur ve işçi maaşlarına 3.9 trilyon, mal ve hizmet alımına 1 trilyon 24 milyar, sermaye giderlerine 1.1 trilyon lira harcanacak. Faize ise 1 trilyon 950 milyar lira ayrılacak.
Deprem harcamaları için 584 milyar lira, elektrik ve doğal gaz sübvansiyonları için 472 milyar lira ayrıldığı bilgisini veren Yılmaz, asgari ücretin vergiden muaf tutulması için işverenlere sağlanacak 810 milyar liralık vergi istisnasına da değindi. Ayrıca savunma fonu için 914 milyar lira ödenek ayrılacağını belirtti.
Cevdet Yılmaz’ın 2025 bütçesiyle ilgili açıklamaları, halkın vergi yükünü artıracağı ve bütçe açığının finansmanında zorluklar yaşanabileceği endişelerini beraberinde getirdi. Vergilerin artırılmasıyla halkın alım gücünün azalması ve ekonomik zorlukların artması bekleniyor. Ayrıca bütçe açığının milli gelire göre yüzde -3.1 olması, ekonomideki dengesizliklerin sürdüğünü gösteriyor.
2025 yılı bütçesi, hükümetin gelecek yılki önceliklerini ve harcama politikalarını yansıtıyor. Ancak bütçenin gelir-gider dengesini koruyamaması ve açığın finansmanında belirsizlikler olması, ekonomik istikrarı riske atabilir. Yılmaz’ın açıklamaları, hükümetin ekonomik planlarının ve politikalarının eleştirilere neden olabileceğini gösteriyor.
