Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit ve tağşiş yapıldığı belirtilen firmaları tespit ederek bu durumu deşifre etti. Bu olayın ardından gündemde zirveye oturan marka Köfteci Yusuf ve sahibi Yusuf Akkaş, yaşananların arkasında bir komplo olduğunu iddia etti. Köfteci Yusuf’a karşı başlatılan boykot hareketi, hızla tersine dönerek pek çok kişinin destek vermesiyle sonuçlandı. Akkaş’ın bu iddialarının üzerine Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, köşe yazısında tanınmış diğer firmaların da yakın zamanda benzer şekilde deşifre edilebileceğini öne sürdü.
Küçük, gelecekte başka firmaların da benzer durumlarla karşılaşabileceğini ve hatta lüks otellerde dahi benzer sıkıntılar yaşanabileceğini dile getirdi. Yıllardır topluma taklit ve tağşiş yapılarak zarar verildiğini belirten Küçük, bu durumun bedelinin ödeneceğine inandığını vurguladı. Sosyal medyada, Küçük’ün bu açıklamalarının ardından gerçekten bilgi paylaşıldığı mı yoksa sadece bir fırtına mı esiyor, tartışmaları başladı.
Bu olayın ardından Köfteci Yusuf markası, boykot tehdidi altında olduğu dönemde toplumun geniş kesimlerinden destek gördü. Müşteriler, firmanın haklılığına inanarak şubelerine akın etti ve markaya destek verdiler. Köfteci Yusuf’un yaşadığı bu durum, taklit ve tağşiş yapan firmaların gelecekte benzer durumlarla karşılaşabileceği yönünde bir uyarı niteliğinde oldu. Toplumda gıda güvenliği konusunda büyük bir hassasiyet oluşmasına neden olan bu olay, sektörde bir dönüşümün başlangıcı olabilir.
Köfteci Yusuf’un yaşadığı bu olay, tüketicilerin bilinçlenmesine ve gıda güvenliği konusunda daha dikkatli olmalarına da katkı sağladı. Taklit ve tağşiş yapılmasının önlenmesi için daha sıkı denetimlerin yapılması gerektiği vurgulandı. Bu tür skandalların tekrar yaşanmaması için hem firmaların hem de denetim kuruluşlarının daha sorumlu davranması gerektiği dile getirildi. Sonuç olarak, Köfteci Yusuf olayı, gıda sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çekerek tüm tarafları daha duyarlı olmaya teşvik etti.
