Türkiye ekonomisi ağır bir durgunluk sürecine girmiş durumda ve bu durumdan en fazla etkilenen sektörlerden biri imalat sanayi. Ağustos ayında sanayi üretimi yüzde 5.3 daralarak son dönemdeki en sert düşüşünü yaşadı. Özellikle sermaye mal imalatında yaşanan yüzde 10.7’lik daralma üretimdeki gerilemeyi hızlandırdı. Bu durum imalat sanayinde nakdi kredi yükümlülüklerinin yükselmesine sebep oldu. Bankalara olan nakdi kredi borcu 3 trilyon 672 milyar liraya ulaşan imalat sektöründe takipteki kredi riski de önemli ölçüde arttı.
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin ağustos ayı raporuna göre takipteki kredi riskinin en hızlı arttığı sektör yine imalat sanayi oldu. İmalat sanayinde takipteki kredi oranı yüzde 1.3 seviyesine ulaşırken, en yüksek takipteki kredi oranı yüzde 4.7 ile inşaat sektöründe görüldü. İnşaat sektöründe son 12 ayda bankalara olan nakdi kredi borcu yüzde 42 artarken batık kredi riski de yükseldi. Ayrıca turizm sektörü ve enerji sektöründe de benzer şekilde kredi borçları ve takipteki kredilerde artışlar yaşandı.
KOBİ’lerin de takipteki alacak oranları hızla artıyor. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin kredi bakiyeleri geçen yıla göre yüzde 31.5 artış gösterdi ve 3 trilyon 886.1 milyar liraya yükseldi. Ancak KOBİ’lerin yabancı para kredi kullanımı konusunda zorluklar yaşadığı ve bu sebeple bu kredi türünden yararlanamadığı belirtildi. Takipteki alacaklar ise yıllık yüzde 40 artarak 72 milyar 903 milyon liraya ulaştı.
Türkiye ekonomisinin genelindeki finansal borçluluk ve takipteki kredi risklerindeki artışlar ciddi bir endişe kaynağı olarak öne çıkıyor. Özellikle sanayi, inşaat, turizm ve enerji sektörleri büyük oranda etkilenmiş durumda. Bu durum ekonomik faaliyetlerin daralmasına ve işletmelerin mali yapısının zayıflamasına neden olabilir. Bankaların ve regülatörlerin bu durumu yakından takip etmesi ve gerekli önlemleri almaları gerekebilir.
