Son yıllarda otomatik şanzımanlı araçlara duyulan ilgi hızla artarken, manuel vitesli araçlara olan talep azalıyor. Türkiye’de satılan yeni araçların yüzde 90’ından fazlasının otomatik şanzımanlı olması, bu eğilimi net bir şekilde gözler önüne seriyor. Sektör temsilcilerine göre bunun başlıca nedenlerinden biri, küresel otomotiv markalarının manuel vitesli araç üretimini azaltarak otomatik modellerin üretimine daha fazla odaklanması olarak belirtiliyor.
Otomobil alırken yakıt türü ve motor tip gibi unsurlar oldukça önemli bir rol oynasa da, şanzıman tercihi de karar verme sürecinde kritik bir faktör haline gelmiş durumda. Ancak, mevduat piyasa koşullarına göre, 1 milyon TL’nin altında yalnızca üç otomatik vitesli model bulunmaktadır. Bu araçlar, sırasıyla DACIA SPRING, HYUNDAI i10 ve LEAPMOTOR T03 modelleridir.
DACIA SPRING, 892 bin TL fiyatıyla uygun fiyatlı otomatik vitesli araçlar arasında yer alırken, HYUNDAI i10 ise 965 bin TL fiyatıyla dikkat çekmektedir. LEAPMOTOR T03 modeli ise 999 bin TL fiyatıyla tercih edilebilecek seçeneklerden biridir. Bu araçların yanı sıra KIA PICANTO, RENAULT TALIANT, HYUNDAI i20, CITROEN C3, RENAULT CLIO, HYUNDAI BAYON ve KIA STONIC gibi fiyatları 1 milyon TL’nin üzerinde olan otomatik vitesli modeller de bulunmaktadır.
Türkiye’de en uygun fiyatlı otomatik vitesli araçlar listesi incelendiğinde, genellikle kompakt sınıfta yer alan ve şehir içi kullanıma uygun olan modellerin öne çıktığı görülmektedir. Bu araçlar, günlük hayatta pratik kullanım imkanı sunarken aynı zamanda ekonomik bir tercih olma özelliğine de sahiptir. Otomatik vitesli araçların giderek artan talebi, bu segmentteki modellerin çeşitliliğini ve erişilebilirliğini de artırmaktadır.
Otomatik vitesli araçların konforlu sürüş imkanı sağlaması ve trafikteki stresi azaltması da tercih sebepleri arasında yer almaktadır. Bu nedenle, otomatik şanzımanlı araçların gün geçtikçe daha fazla tercih edilmesi ve manuel vitesli modellerin talebinde azalma yaşanması sürpriz olmayacaktır. Ancak her iki şanzıman türünün de kendine göre avantajları bulunduğundan, tercih yaparken bireylerin ihtiyaçları ve kullanım alışkanlıkları doğrultusunda karar vermeleri önem taşımaktadır.
